Zehra

1300 yılı içinde haziran ve temmuz ayları pek güzel geçmişti.
Hava her zamankine uymayarak mart içinde tam ilkbahar güzelliğinden geçmiş iken nisan ve hatta mayıs ayları hemen kış yüzünü göstermişti.
İstanbul'da haziran ve hele temmuz diğer yıllar "yaz aylarından" sayılırken bu yıl sanki bahar mevsimi bu iki aya atlamıştı.
Havadaki tazelik ve açıklık hiçbir mevsime benzetilemeyecek derecede olup özellikle bu mevsimde Boğaziçi'nin hoşluğuna kanmak mümkün olamamakta idi.
Bütün Rumeli ve Anadolu yalıları boydan boya dolmuş, pek çok istekli zamanında davranamayıp yalı veya hiç olmazsa bir evcik bulamadıklarından dolayı haklı olarak üzülmüşlerdi.